{ "title": "Nusret Mayın Gemisi", "image": "https://www.canakkalesavasi.gen.tr/images/nusret-mayin-gemisi.jpg", "date": "20.01.2024 05:59:24", "author": "Şencan", "article": [ { "article": "Nusret Mayın Gemisi: Asıl adı \"Nusrat\" olan gemi savaş esnasında bölgeye mayın dökmek amacıyla yapılmış ve 1913 yılında Osmanlı Donanmasına katılmıştır. Almanya üretimi olan gemi Çanakkale Zaferinin sessiz kahramanlarından birisidir.

O karanlık günlerden aydınlığa ve zafere giden yolda savaşın seyrini değiştirecek olay olmuştu. Nusret mayın gemisinin 7 Mart gecesi elinde kalan son 26 mayını denize dökmesi zaferin en büyük sağlayıcı olaylarından birisi olmuştur. Savaşın başında düşman gemileri boğaza gelmedin evvel sular Türk askeri tarafından mayınlanmıştı. Fakat düşman donanması mayınların yerini ve diziliş şeklini ezberlemiş, bu yüzden hiçbir mayına temas etmeden rahatlıkla ilerliyordu. Bunu engelleyecek bir hamle yapılması gerekiyordu. Dar alanlarda çok rahat manevralar yapabilen, çok az su çektiği için mayınlı bölgelerde rahatlıkla dolaşabilen Nusret mayın gemisinin bu yanıltma hareketini yapabileceği kanaatine varıldı. Altı Mart gecesi Mayın Grup Komutanı Nazmi Bey bu iş için görevlendirildi. Görevi; boğazda demirli gemilere geceden yaklaşıp, gemilerin hareket yoluna paralel bir biçimde mayınları yerleştirmekti. Eğer yerleştirme sırasında düşman gemileri tarafından fark edilirse mutlak son kaçınılmazdı. Ama ölürsem şehit inancı ile yola çıkmış olan bir kişi gözünü neden sakınır ki? Gene de her ihtimale karşı karadaki toplar o bölgeye doğru güdümlenerek hazır halde bekletildi. Olası bir tespit durumundan karadan taciz atşi açılacak ve Nusret'in kaçması için zaman kazandırılacaktı. Dahice bir plan hazırlandı. Daha önce boğazı kesecek şekilde mayın döşenmiş olup düşman gemileri bu mayınların arasından rahatlıkla manevra yaparak görevlerini yapabiliyorlardı. Bu seferki plan onların hesap etmediği bir biçimde, kıyıya paralel olarak döşenme işi yapılacaktı. Nusret'in komutanı Yüzbaşı Hakkı Bey'di. Fakat Yüzbaşı hasta idi ve yeni kalp krizi geçirmişti. Bütün bunlara rağmen Hakkı Bey görevi üstüne aldı. Memleketin bütün sorumluğu ve kaderi onun üstündeydi artık. Bu duygularla 7 Mart akşamı sessizce demir aldı, bütün ışıklarını kapattı, kıvılcım çıkmasın diye kazanını bastırdı. Bu şekilde mayınlı bölgeden geçerek düşman hattına sızmayı başardı. Gemilerin arasından geçerek Akyarlar koyu kıyıların varıp hızlı bir biçimde mayınları serip, aynı yoldan sessiz bir biçimde limana döndü. Bu esnada Nusret'in komutanı Yüzbaşı Hakkı bey'in kalbi bu heyecana dayanamayarak durmuştu. Ömrünün son nefesinde memleketine çok büyük hayrı dokunmuş bir vatan evladı olarak tarih sayfalarında yerini almıştı. Ertesi sabah kıyılarımızda çok heyecanlı bir bekleyiş vardı. Fakat ilk hareket 10 gün sonra başlamış ve ikmal için dönen gemiler patlamaya başlamıştı. İlk olarak; Bouve yaklaşık 650 mürettebatıyla boğazın dibine gömülmüş, ardından İnflexible, İrrestible, Ocean, Golva, Suffen gemileri de mayına çarparak yan yatmaya başlamışlardır. Bunlardan İrrestible ve Ocean tamamen batmış, diğerleri ağır hasar alarak kullanılamaz hale gelmiştir.

Nusret tarihi değiştirmiş, tamda zafere yaklaşmış olan düşman donanmasını 26 mayını ile tarumar etmiştir. Bu olay sonrasında başta İngilizler olmak üzere düşman çok büyük bir zayiat vererek Çanakkale'den ayrılmıştır. Ama Özellikle İngilizlerin Nusret Mayın gemisine ve mürettebatına olan nefret ve hayranlıkları hiç bitmemiştir. Hatta üstüne onlarca kitap yazmışlardır. Ama biz çok şey borçlu olmamıza rağmen Nusret'e sahip çıkamamış, savaştan sonra donanmadan ayırıp özle bir şirket tarafından normal ticaret gemisi olarak çalıştırmışız. 1990 yılına kadar birçok el değiştiren gemi yaşlandığı için sefer kaydı silinmek için müracaat edilmiş fakat izin çıkmadığı için, Mersin Limanı açıklarında batırılmıştır. Yaklaşık 10 yıl su altında kalmış, 1999 yılında nihayet bir grup gönüllü tarafından su üstüne çıkarılmıştır. Tarsus Belediyesi mülk hakkını satın almış 2003 yılında aslına uygun bir biçimde restore ederek Tarsus Belediye Meydanında sergilemeye başlamıştır. Türk tarihinin sayısız kahramanlarından bir günümüzde orada hak ettiği yere biraz da olsa gelmiştir. Aslında onun yeri zafere imza attığı Çanakkale Boğazıdır.
" } ] }