Çanakkale Geçilmez, Birinci Dünya Savaşı'nda Türk milletinin gösterdiği kahramanlık ve fedakarlığın bir simgesidir. Bu ifade, Çanakkale Savaşı'nın ardından Türk milletinin vatanını koruma azminin ve kararlılığının bir ifadesi olarak tarihe geçmiştir. Düşman kuvvetleri bu gerçeği kabul etmek zorunda kalmış ve Çanakkale Boğazı'nı geçememişlerdir.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Cephesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun son büyük savunma hattıydı. Türk askeri, vatanını savunmak için canını ortaya koymuş ve büyük fedakarlıklar yapmıştır. Çanakkale'nin geçilemeyeceğini anlayan düşman devletleri, geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Bu savaş, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük aşkının bir göstergesi olmuştur.

Çanakkale Zaferi'nin haberi İstanbul'a ulaştığında, halk büyük bir sevinçle sokaklara dökülmüştür. Ancak bu zaferin bedeli ağır olmuştur; binlerce Mehmetçik şehit düşmüştür. Bu şehitler, Türk milletinin bağımsızlığı için canlarını feda etmiş ve yüce makamlarına yükselmişlerdir. İstanbul'da Süleymaniye Camii'nin mahyacısı, zaferin coşkusuyla "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ" yazısını mahyaya yazdırmıştır. Bu yazı, İstanbul'dan tüm Anadolu'ya ve dünyaya yayılmıştır.

Çanakkale'nin geçilmezliği, Türk askerinin vatan sevgisi ve manevi gücünden kaynaklanmaktadır. Askerlerimiz, teçhizat ve silah açısından yetersiz olsalar da, vatanlarını savunmak için büyük bir azim ve kararlılıkla savaşmışlardır. Bu manevi güç, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde olmasından kaynaklanmaktadır. Peygamber Efendimiz'in "Vatan sevgisi imandandır" sözü, Mehmetçiklerin kalplerine işlemiştir.

Çanakkale Savaşı'nda Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, zaferin en önemli nedenlerinden biridir. O dönemde aileler, sofralarına birlikte oturur ve aynı kaptan yemek yerlerdi. Bu birlik ve beraberlik, cephede de kendini göstermiştir. Türk milletinin birlik içinde olması, düşmana karşı zafer kazanılmasını sağlamıştır. Peygamber Efendimiz'in "Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır" sözü, bu zaferin manevi temelini oluşturmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminden başlayarak Cumhuriyet'in kuruluşuna kadar geçen sürede, Türk milleti birçok savaşta büyük kayıplar vermiştir. Ancak her zaman vatanını savunma azmiyle hareket etmiştir. Çanakkale Savaşı'nda da binlerce Mehmetçik şehit düşmüş ve geride dul kadınlar, yetim çocuklar bırakmıştır. Bu fedakarlıklar, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlüğe olan inancını pekiştirmiştir.